29 Mart 2025 01:58

Geleceksizliğe karşı gençlerin öfkesi alanlarda

Damla Kırmızıtaş
damlakirmizitas@gmail.com


İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptali ve tutuklanmasıyla başlayan 19 Mart darbesine karşı eylemler bir haftayı geride bıraktı. Ankara'da vatandaşlar bir hafta boyunca her akşam Güvenpark'ta toplandı. Polis şiddetinin giderek artması karşısında vatandaşlar da Güvenpark'tan Kızılay Meydanı'na yayıldı. Kalabalığın yayılmasını engellemek için Kızılay Metrosu, valilik kararıyla kapatıldı; fakat buna rağmen uzun yollar kat ederek alana ulaşmanın önü kesilemedi.

Kızılay'daki kitlesel eylemlerin yanı sıra üniversitelerde de boy gösterdi. Başta ODTÜ olmak üzere Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi'nde kampüslerde kitlesel yürüyüşler düzenlendi. Yaklaşık beş yıldır başkentte kullanılmayan TOMA'lar meydana çıktı. Polis, ODTÜ öğrencilerine biber gazının yanı sıra tazyikli su ve plastik mermi kullanarak müdahalesini sertleştirdi. Bunun karşısında ODTÜ öğrencileri "Şiddet varsa ders yok!" diyerek boykot kararı aldı. ODTÜ'nün çağrısıyla pek çok üniversitede boykot ilan edilirken, eylemlere yüksek katılım sağlandı. Ders boykotunun yanı sıra öğrenciler kampüslerde eylemlere devam etti. Polisin ve ÖGB'nin müdahaleleri sürerken, direniş de kesintisiz devam ediyor…

ODTÜ Kızılay'a, Kızılay ODTÜ'ye…

ODTÜ'deki polis şiddeti, Kızılay'daki gençlerin öfkesini daha da büyüttü. CHP il örgütünün düzenlediği miting, gençlerin beklentilerini karşılamadı. Otobüs üzerinde yapılan seçim vurgulu konuşmalara, "Kurtuluş sokakta, sandıkta değil!" sloganlarıyla tepki gösterildi. Bir ilk yaşandı: Meydanlardan ODTÜ kapısına kadar yürüyerek dayanışma zinciri oluşturuldu. ODTÜ'lüler Kızılay'a giderken, Kızılay ve diğer bölgelerden ODTÜ'ye yürüyen binlerce kişi vardı.

Kızılay Meydanı'ndaki kalabalığın büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyordu. Üniversitelilerin yanı sıra liseli ve ortaokullu öğrencilerin varlığı da dikkat çekiciydi. TOMA'ların karşısında öfkelerini sloganlarla haykıran gençler, mizahi dövizler taşıyordu. "Hükümet istifa!" en yaygın sloganlardan biriydi.

Günlerdir meydanlarda biriken bu öfke, yalnızca İmamoğlu'na değil; tek adam rejiminin baskılarına, adaletsizliğe ve geleceksizliğe karşı. Torpille iş bulmaya mahkûm edilen, geçinemeyeceği ücretlerle karşı karşıya kalan, gerici politikalar nefes aldırmayan bir gençlik isyanı bu. Kayyımlar, tutuklamalar ve son olarak İBB'ye yönelik operasyon, bardağı taşıran son damla oldu.

Gençler, dövizlerinde doğrudan taleplerini yazmak yerine, dizi replikleriyle ve esprilerle sistemi eleştirdi. "Seni hiç dinlemedim ama bence haksızsın!" diyerek adaletsizliğe dikkat çektiler. Çünkü değişmesini istedikleri şey, yalnızca bir kişi değil, tüm düzendi.

Uzun zamandır görülmeyen bir direniş sürüyor. Demokratik hakların gaspı ve geleceksizlik kıskacındaki gençliğin öfkesi, kırılan her çatlaktan daha güçlü filizleniyor. Hem özgürlük hem de gelecek mücadelesinde gençler, en ön safta yerini koruyor.

Evrensel'i Takip Et